28 Nisan 2012 Cumartesi

TTNET Genç Yeteneklerin Yanında!

TTNET’in “Yeteneğe Destek, Yaratıcı Ekonomiye Destek Projesi”yle, gençlerimiz yeni kariyer firsatlarını keşfediyor.

Bilişim sektörüyle tanışan gençler, aldıkları eğitimlerle iş hayatına hazırlanıyor. TTNET, Türk ekonomisine destek oluyor. Siz de bu ücretsiz eğitimler hakkında bilgi almak için hemen tıklayın.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

22 Nisan 2012 Pazar

23 NİSAN'DA ÇOCUKLARDAN ALINACAK DERSLER

“Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır:
1. Nedensiz yere mutlu olmak,
2. Her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak,
3. Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak...”

Paulo Coelho.

Yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Pek çok şirketin İnsan Kaynakları departmanı çalışanlarının çocuklarına özel organizasyonların hazırlıklarıyla meşgul. Bu tür organizasyonlar şirket içi iletişim, motivasyon, sosyal sorumluluk açılarından önemli. Ama en önemlisi bu organizasyonları düzenleyip gerçekleştirirken içten ve samimi olmak. Çünkü çalışanların da çocukların da gözünden samimiyetsizlik asla kaçmaz.

Aslında hayatta olduğu gibi çalışırken de çocuklardan öğrenebileceğimiz çok şey var. Dürüst, samimi, yaratıcı, meraklı, enerjik, öğrenmeye açık, sorgulayıcı, cesur olmak gibi. Büyürken ve gelişirken çocuklarımızın sahip olduğu bu özellikleri kaybetmesek keşke.

Hepimizin ve geleceğimiz çocuklarımızın bayramını “içtenlikle” kutluyorum.

11 Nisan 2012 Çarşamba

POZİTİF YÖNETİM:İdil Türkmenoğlu


Bir İK gönüllüsü olarak, pozitif yönetim kavramlarına ilgi duyan ve okumayı bu kadar seven biri olarak, bloguna bile TuruncuİK ismini ve pozitif turuncu rengi yakıştırmış bir blogger olarak, yani nereden baksam kendime, İdil Türkmenoğlu’nun Pozitif Yönetim isimli kitabını okumakta geç bile kalmışım dedim bitirdiğimde.

Kitabın “zorunluluktan” son söz denilen bölümünde de bahsedildiği gibi bu kitap bir başlangıç oluyor aslında okuru için de. Yaratıcılık kapılarını aralayan, kalıpları biraz zorlamanıza neden olan, ilham veren, işinizden keyif almanızın ve başkalarının iş yaşamlarına da keyif katmanızın yollarını gösteren bir kılavuz oluyor.

İşe nasıl eğlence katarız, iş yaşamında pozitif değişim, çalışan bağlılığı ve pozitif yönetim, iyimserlik, bir yönetim aracı olarak kullandığımız dil, içimizdeki sesin kariyere karşı savaşı, iş yaşam dengesi efsanesi konuları hep keyifle ve bir solukta okunuyor.

Bizlere de bunlar üzerine daha çok düşünmek, okumak, araştırmak ve yaratıcı yeni uygulamaları hayata geçirmek kalıyor.

Pozitif okumalarJ

7 Nisan 2012 Cumartesi

HEPİMİZ “ZEKİ”YİZ!...

İlk öğrencilik yıllarımda en karmaşık fizik sorularını çözebilip, benim gözü kapalı cevapladığım paragraf sorularını yanıtlayamayan arkadaşlarım vardı. İngilizce çalışmak benim için en eğlenceli uğraşlardan biriyken, defalarca basit bir gramer kuralı açıklamaya çalıştığım kişiler oldu. Bir arkadaşım illa ki duyarak anlardı, o yüzden sınavlardan önce hep konuyu ona anlatmamı rica ederdi benden. Benzer durumları sıkça gözlerken bunun bir adının, bir kuramının bile olduğunu duymak çok hoşuma gitmişti: Çoklu Zeka Kuramı.

Çoklu zeka kuramını, ilk kez Howard Gardner, 1983 yılında "Frames of Mind: The theory of multiple intelligences" (Düşünüş biçimi: Çoklu Zeka Kuramı) adlı kitabında ortaya koymuş. Garner zekanın tek bir boyutta olmadığını, aksine her bireyin farklı derecelerde, çeşitli zekalara sahip olduğunu öne sürmüş. Buna göre sekiz farklı zeka alanından bahsedilmiş: Dilsel-sözel, mantıksal-matematiksel, görsel-uzamsal, müzikal-ritmik, bedensel-duyu devinimsel, kişilerarası-sosyal, içsel-özedönük, doğacı-doğa zekâsı.

Örneğin bu kurama göre ben kişilerarası-sosyal, sözel – dilsel, müziksel-işitsel zeka alanlarım oldukça gelişmişken, görsel-uzamsal ve bedensel zeka alanlarım az gelişmiş. Bu durum sanırım yön bulmada neden pek de iyi olmadığımı da açıklıyorJ

Siz de Çoklu Zeka Testini Buradan uygulayabilirsiniz.

2 Nisan 2012 Pazartesi

YENİLENEN KARİYER.NET

Geçtiğimiz ay İnsan Kaynakları alanında çalışanların en çok konuştukları konulardan biri kuşkusuz Kariyer.net’in yenilenmesi oldu.  Bu konuya değinmek hep aklımdaydı, sonunda fırsat bulabildim.

Türkiye’de Kariyer.net iş arayan adaylar ve işverenler olarak ayırabileceğimiz geniş bir kullanıcı kitlesine sahip. Yenilenmesiyle özellikle işverenlerin kullanımında oldukça detaylı özellikler gelmiş. Ana sayfada yer alan yeni başvuruları görebilmek bunlardan ilk göze çarpanı. Adayla mesajlaşmak, bir nevi ön görüşme diye bileceğimiz soru sorma imkanı gibi özelliklerle daha interaktif bir ön eleme süreci amaçlanmış olmalı. Kariyer topları, çekmeceler, filtreler, adayları pozisyonla ilişkilendirme hep sınıflandırmayı detaylandırmak üzere tasarlanmış. Öte yandan başvurusunu bir daha görmek istemediğiniz adayları “kara liste”ye atabiliyor, ya da uygunsuz, rahatsız edici adaylar için kariyer.net’e “şikayet et” butonunu kullanabiliyorsunuz. Tercih edermisiniz bilmiyorum ama, yeni sistemde mülakat davetlerini de site üzerinden ayarlama imkanı sunulmuş. Ben şahsen şirketime davet ettiğim adayı kendi mailimle, bilgilendirme dokümanlarımı ekleyerek, kendi imzamla davet etmeyi daha uygun buluyorum.

Son olarak, önemle belirtmeden geçemeyeceğim, çoğu zaman detaylı uygulamalar yerine basit ve çabuk çözümleri tercih ediyoruz hepimiz. Bu yüzden sistemin yavaşlığı ilk günlerde şemsiye seyreden pek çok kullanıcıyı yıldırmışa benziyor. Eklenilen bütün detaylar pratik ve hızlı bir şekilde sunulmadıkça pek işlevsel olamıyor ne yazık ki.

Kariyer.net yetkililerinin hem kullanıcı eğitimleri, hem teknik sorunların çözümüyle bir hayli meşgul olduklarını duyuyorum/tahmin ediyorum. Umarım sorunlar kısa sürede çözülür ve İnsan Kaynakları çalışanlarının ve iş arayanların çalışmalarına sağladığı katkı ve kolaylıklar artarak devam eder.