Bu İş İlanı Görenleri Çok Şaşırtıyor!

Blogumda genelde bir haberi paylaşırken bile aynen aktarmamaya, kendi yorumlarıma yer vermeye çalışıyorum ama bu haber karşısında yorumsuz kaldım. Sadece bunun bir Zaytung haberi ya da şaka olmadığını belirterek Trt Haber'in Web Sitesinden aynen aktarıyorum:

 

Bu İş İlanı Görenleri Çok Şaşırtıyor

Bitlis'in Tatvan ilçesinde bir esnafın iş ilanı oldukça ilgi çekiyor.

Bitlis’in Tatvan ilçesinde bir berber, turistlerin yoğun olarak bulunduğu iş yerinde çalıştırmak üzere, KPSS’den en az 80 puan alan, diksiyonu düzgün ve İngilizce bilen çırak arıyor.
Tatvan ilçesinde 4 yıldır kendisine ait dükkanında berberlik yapan Eren Erat, ihtiyacı olan çırak eksiği gidermek için ilginç bir yönteme başvurdu.
Dükkanın camına “Diksiyonu düzgün, KPSS’den en az 80 puan almış, Yabancı dil bilen (Tercihen İngilizce) deneyimli çırak aranıyor” ilanı asan berber Erat’ın şartlarını gören vatandaşlar şaşkınlığını gizleyemedi.
İlanı gören çok sayıda vatandaşın hem şaşırdığını hem de tepki gösterdiğini anlatan Erat, “Şimdiye kadar iş başvurusu için çok sayıda kişi geldi. Kiminin şartları tutuyordu, bazılarının ise tutmuyordu. Şartları uymadığı için işe almadıklarımız oldu. Şartları uyanlar ise asgari ücreti az buldukları için gelmek istemediler” dedi.

BİR KUŞUN KANADINDAKİ İK

Yeşim Türköz’ ün her satırı altı çizilecek kadar anlamlı olan kitabı “Büyü Dükkânı” nında büyü dükkânı satıcısının anlattığı kısa bir masalda İnsan Kaynakları ile inanılmaz paralellikler buldum. Masal şöyleydi:

“Vaktiyle, ormanda yaşayan bir aslan kral, çok yaşlandığı için tahtını, genç ve üstün yetenekli bir aslana bırakmış. Genç aslan, eski kralı aratmamak ve kendini ormanda yaşayan tüm hayvanlara sevdirmek amacıyla, marifetlerini ortaya koymaya karar vermiş. Çok geçmeden bütün orman, onun olağanüstü istekleri yerine getirebilmek gibi bir yeteneğe sahip olduğunu öğrenmiş. Ancak bunu, her hayvan için yalnızca bir kereye mahsus olmak üzere yapabildiğinden, bütün hayvanlar, kraldan kendileri için en önemli olan şeyi istiyorlarmış. O da bu isteklerini yerine getiriyor, böylece onların gönlünü kazanıyormuş. Bir gün, huzuruna bir yavru kuş getirmişler. Kuşun tek isteği, büyük kanatlara sahip olmakmış. Kral bunun nedenini sorduğunda, "Kanatlarım çok küçük olduğu için çabuk yoruluyorum ve sık sık bir dala konmak zorunda kalıyorum; oysa büyük kanatlara sahip olursam, ben de büyük kuşlar gibi uzun mesafeler uçabilirim ve diğer kuşların hayranlığını kazanabilirim" demiş. Kral, çok hoşuna giden bu isteği hemen yerine getirerek, yavru  kuşa bir çift büyük kanat hediye etmiş. Aradan günler geçmiş, bir gün ormanda dolaşırken bir de bakmış ki yavru kuşkanatlarını sürüyerek toprağın üzerinde dolaşıyor. "İşte istediğin kanatlara sahip oldun neden uçamıyorsun?" diye sormuş. Küçük kuş, "Ben galiba sizden yanlış bir şey istedim. Keşke acele etmeyip kendi kanatlarımın gelişmesini bekleseydim. Bu kanatlar bana çok büyük geldiği için bedenim onları taşıyamıyor; uçayım derken hep yere düşüyorum" demiş. Kuş yeterince büyüdüğünde bile, uzun süre kanat çırpmadığı için kasları güçsüz kalmış  ve kaslarını geliştirmek ve yeniden uçabilmek için çok çalışması gerekmiş.”

Özellikle kariyerinizin ilk yıllarında, hemen daha uzun mesafelere uçabilmeyi istediniz mi? Sabırsızlanıp kısa sürede çok para kazanmayı, terfi almayı ya da çok tanınmayı arzuladığınızdan küçük fırsatları, aslında kariyerinizi geliştirmenize yardımcı olacak küçük adımları kaçırdığınız oldu mu? İşiniz uçmanızı kolaylaştırıyor mu yoksa kanatlarınız olması gerekenden küçük ya da büyük mü?

İnsan Kaynağınızda kendisine uygun olmayan kanatları takmış yeteneklerinizi görebiliyor musunuz?

İşe alımlarınızda doğru adayları doğru kanatlarla eşleştirip amaçlarınıza doğru uçurabiliyor musunuz? 

Eğitimlerle, kariyer gelişimi ile çalışanlarınızın kanatlarını geliştirip, gerekli yetkinleri özümseyerek kazanmalarına yardımcı olabiliyor musunuz?

Performans değerlendirme sisteminiz hangi kuşun kanadının büyüklüğünün ne olduğunu ve ne olabileceğini objektif olarak değerlendirmenize imkân sağlıyor mu?

Kuşlarınızı hedeflenen hızda, hedeflenen mesafeye uçmaları için motive edebiliyor musunuz?

Ve belki de en önemlisi ondan kendisini geliştirmesini mi yoksa bambaşka biri olmasını mı bekliyor musunuz?

Kuşun kanadındaki İK’yı şimdi daha net görebiliyor musunuz?

UMUDA UYANIŞ-HAYATİ ÇAĞLAR

 

Hayati Çağlar Umuda Uyanış'ta “Bir Şirketin Değişim Hikayesi”ni anlatıyor. Babasının ölümünden sonra onun kurmuş olduğu şirketin başına geçen Tekin, birden şirketin durumunun kötüye gittiğini fark ediyor. Ne yapacağını bilemez haldeyken, bir işaretle eyleme geçiyor ve şirketi başarıya ulaştıracak çalışmalar ardı ardına geliyor.

Çalışanların desteğini de alarak ilerlenen şirkette özellikle Yalın Üretim, 5S, Kanban, SMED, TPM, Kaizen ve Sürekli İyileştirme faaliyetlerinin üzerinde duruluyor. Uygulamaları okurken bir sonraki aşamayı ve etkilerinin neler olacağını merak ediyorsunuz.

 

Kitap aynı zamanda 12 kriter ve 75 alt kriterden oluşan Üretim Sistemi Mükemmellik Modeli  12K Model’in romanlaştırılmış hali. Bu haliyle özellikle üretim yapan şirketlerin yöneticilerinin ve çalışanlarının başucu kitabı olacağa benziyor.

Keyifli okumalar...:)

SİZİN BUDDY’NİZ KİM?

Hayır, en yakın arkadaşınızın, kankanızın kim olduğunu sormuyorum. İşe yeni girdiğiniz dönemde oryantasyonunuzu kolaylaştırmak amacıyla görevlendirilen bir buddynizin olup olmadığını kastediyorum.

 

“Buddy” genellikle işe yeni başlayan kişinin ekip arkadaşlarından seçiliyor. Bir süreliğine (örneğin bir ay) işe yeni giren çalışan şirket, organizasyon yapısı, departmanların yerleri, neyi nerde bulabileceği gibi konularda aklına gelen her şeyi buddysine sorabiliyor. Hatta öğle yemeklerine birlikte çıkabiliyor, bu tarz aktiviteler çalışma ortamına uyum sağlamasına yardımcı oluyor.

Buddylik süreçlerinin yanı sıra oryantasyonda koçluk da tercih edilebiliyor. Genellikle daha deneyimli, yönetici seviyesinden seçilen koçlar, kişiyi yönlendirip rol model oluyorlar.

Sizin bir buddyniz var mı?