İtiraf ediyorum,
daha önce tamamında olumsuz geribildirim vermeyi anlatan bir kitap okumamıştım.
Oysa ki konu sadece İnsan Kaynakları bakış açısıyla değil, günlük yaşamımızda,
çocuk yetiştirmede, müşterilerle ilişkilerde vb. her yerde karşımıza çıkıyor ve
ustaca uygulanmadığında sonu hüsran oluyor.
Arka kapakta kitabın
içerisinde de yer alan şu sözlere yer verilmiş:
“Bazen birine "yapamıyorsun"
demenin, onu hırslandıracağı ve çabalamaya yönelteceği düşünülür. Ama
"yapamıyor" olmaktan doğan bir hırsın kimseye gerçek anlamda
"iyi gelme" olasılığı yoktur. Bazen de, birisi "yapamıyor"
olduğunda ona bunu iletmek zor gelir ve görev başkasına devredilmeye çalışılır.
İletmeye istekli olanlar da çıkabilir. Ancak olumsuz süreçleri işe yarayacak
şekilde yönetebilene az rastlanır.”
Ne kadar da doğru!
Kitapta geribildirim almanın ve vermenin daha çok kişisel, psikolojik boyutuna
yer verilmiş. Olumsuz geribildirim verirken performans yönelimli miyiz, öğrenme
yönelimli mi? Olumsuz geribildirim aldığımızda hangi duygu düzenleme
stratejilerini kullanıyoruz? Ve bu gerçekten ne ifade ediyor, ne fark ediyor,
hatta neye mal oluyor?
Kitabın sonunda, konuyla
ilgili oldukça faydalı iki akademik çalışmaya da yer verilmiş.
Açıkçası ben
geribildirimin kitapta bahsedilen boyutları üzerine daha önce bu kadar derin
düşünmemiştim, bu yüzden de benim için oldukça yararlı oldu. Geribildirimin
psikolojik tarafını irdelemek isteyenlere özellikle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder