İş dünyasına adım atan herkesin sıkça rastladığı sihirli bir sözcük var: Yetkinlik. Bilgi, beceri ve davranış boyutları olan bu sözcük daha iş ararken iş ilanlarında karşımıza çıkar: Müşteri odaklı, takım çalışmasına yatkın, iletişim yeteneği güçlü... Ardından iş tanımlarında, performans değerlendirmede, eğitim ve gelişim ihtiyaçlarını belirlemede, kariyer planlamada hatta ücretlendirmede bırakmaz peşimizi.
Ancak yetkinliklerin
iş yaşamındaki bu sihrini düşündüğümde özellikle temel ve liderlik
yetkinlikleriyle ilk tanışmamızın iş yaşamında olması bana çok geç geliyor.
Yani ailemizde, okullarda hatta sosyal çevremizde teknik yeterliliklerimiz
sıkça sorgulanıyor (karne notlarımızın kaç olduğundan kaç dil bildiğimize,
hangi teknik/araçları kullanabildiğimize uzuyor bu durum). Ama problem çözme
(sadece matematik problemlerini çözmeyi değil problemleri çözebilmeyi öğrenme),
yaratıcılık ve yenilikçilik, motive etme (hatta iç motivasyon ve başkalarını da
yönlendirme), zaman yönetimi gibi temel ve yönetsel yetkinlikleri geliştirmeye çok
da eğilmiyoruz. İlerleyen yaşlarda ise yetkinliğin sihri istesek de istemesek
de sarıyor bizi. Öyle ya da böyle gelişmek için parlatıyoruz yetkinliklerimizi.
Umarım gelecekte
yetkinliklerimizi daha küçük yaşlarda geliştirmemizi sağlayacak yapıcı yollar
bulur ve içselleştirerek uygulamaya başlarız. İşte o zaman yetkinlikler kağıt üzerinde kalan ifadeler olmaktan çıkıp gelişimimiz
için gerçekten sihirli bir araç olmaya başlayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder