Çalan telefonlar, oradan oraya koşuşan
insanlar, yüksek sesli telefon görüşmeleri, çalışan faks makinesinin sesi, evde
sorunlar yaşayan çalışma arkadaşının başına doluşan kalabalık, yayılan söylentiler,
havasız diye söylenerek açılan pencere, odanın diğer tarafından soğuk oldu diye
bağıranlar. Bütün bunlar size tanıdık geliyorsa, muhtemelen bir açık ofis
çalışanısınız:)
Ne gariptir ki, evlerimizde artık
daha az kişi ile yaşarken ve birbirimize daha uzakken, iş yerlerimizde açık
ofislere doğru bir gidişat söz konusu. Eskiden kalabalık aileler bir göz odada
yaşarken, şimdi bebeklikten itibaren ayrı odalarımız, sınırlarımız var.
Fiziksel olarak bir arada olduğumuzda da aslında yakınımızdakinden çok sosyal
ağlardaki uluslararası “connection”larımızla birlikteyiz ya, o ayrı.
Peki açık ofisler neden bu kadar
popüler oldu? Bir kere çoğu şirket için daha ekonomik. Ayrı ayrı odalar ayrı
ayrı maliyetler demek. Hem alan kullanımı, hem de elektrik, ısınma gibi ortak
giderler açısından açık ofis maliyet avantajı sağlıyor. Öte yandan işbirliğini
kolaylaştırdığı, reklam ajansları, pazarlama ajansları gibi yaratıcılık
gerektiren işlerde kolaylık sağladığı varsayılıyor. Bireyler birbiriyle
iletişim kurmak için bir birimden diğerine gitmek zorunda bile değil çoğu kez. Bu sayede hem çalışanların birbirine, hem de yöneticilerin çalışanlarla daha kolay
iletişim kurabildiği düşünülüyor.
Öte yandan, açık ofisin en büyük
nimeti de külfeti de sağladığı “yoğun etkileşim alanı”. Açık ofislerde birinin
sorunu herkesin sorunu olabiliyor, hatta birinin uykusu gelip esnese herkese
yayılabiliyorJ
Bu yüzden de bazen ortak paydada buluşmak zorlaşıyor. Başkalarının yaşamına
ekstra özen göstermek ve empati kurmak gerekiyor. Özellikle gizliliğin önemli
olduğu sektör ve mesleklerde kapalı ofisleri tercih etmek daha uygun
olabiliyor.
Kuşkusuz içerisinde bulunan
sektörün, yapılan işin, hatta çalışanların demografik ve kişisel özelliklerinin ideal çalışma ortamına etkisi var. Kimi çalışanlar yerinde duramaz, kapalı
alana dayanamaz, yoğun iletişim ihtiyacı duyarken, kimileri de gürültüde
konsantre olup verimli sonuçlar üretemiyor. Ne tarafından bakarsak bakalım,
çalışma ortamımız verimliliğimizi, performansımızı, motivasyonumuzu etkileyen
bir faktör olup çıkıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder