10 Ekim 2016 Pazartesi

İş ve Yaşamı Dengeleme Sanatı


Sevgileri yarınlarda bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış yanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
....

Behçet Necatigil

İş yaşam dengesi...Hem özel hayatta hem de iş hayatında gerekli doyumu sağlayabilme sanatı. Teoride harika dursa da pratikte herkesin bu "sanatı" icra edişi farklılık gösteriyor. Yaptığı mesailerle övünen de var, çocuklarının yanında olması gerektiğini hissettiği anlarda olamayıp suçluluk duyan da. "Ekibe yeni gelen arkadaş çok iyi çıktı, üç haftadır tatilsiz çalışıyor maşallah" diye sevinen yönetici de var, verimliliğin geçirilen süreye değil iş performansına bağlı olduğuna inanan da. "İşim her şeyden önce gelir"i hayat düsturu edinen de var, yaşam dengesini sağlayamadığında mutlu olamadığını anlayan da.  Üstelik günümüz koşulları bu sanatı icra etmek isteyip istemediğinize, ya da icra etmek için gerekli yeteneğe sahip olup olmadığınıza da bakmıyor; çalışma şartları, farklı rol ve sorumluluklar, büyük şehirlerin gürültüsü, birlikte yaşadığımız ve çalıştığımız farklı özelliklere sahip kişiler...derken hepimizi bir şekilde içine çekiyor.

Artık yeni nesil bile olmayan Y kuşağı ve sonrakiler, şartların daha da zorlaşmasına inat özel hayata saygı konusunda daha hassasken, önceki nesiller elindekileri zor elde edenlere özgü bir bağlılıkla ibreyi biraz daha iş hayatına doğru kaydırabiliyor. Teknoloji sayesinde ve teknoloji yüzünden iş özel yaşam arası sınırlar silinmeye başlanıyor. Hal böyle olunca iş ve yaşamı dengelemek deneyimlemek zorunda olduğumuz bir sanata dönüşüyor. Bu sanat biraz da taş dengeleme sanatına benziyor. İrili ufaklı taşları üstüste dizmek nasıl yüksek konsantrasyon ve sabır gerektiriyorsa, iş yaşam dengesini sağlamak için de farklı rol ve sorumlulukları, farklı yaşam alanlarının hiçbirini "düşürmeden" birarada yürütmek,  sabretmek, çaba göstermek, planlamak vb. gerekiyor. Taşları da yaşam alanlarını da dengelemeye çalışmak bireyde belirli bir stres ve gerilim yaratıyor kuşkusuz, ama başarılırsa ortaya çıkan sonuç tam bir sanat eseri oluyor.

Ne demek istediğimi daha iyi görmek için Kokei Mikuni'nin taş dengeleme sanatına dair sadece 50 sn.lik videosunu izlemenizi öneririm:



Neyse ki bu sanatı icra ederken yanlız değiliz. Hem hepimiz aynı sanat dalının içindeyiz, hem de destek alabileceğimiz ailelerimiz, eşimiz, dostumuz, bazen profesyonel bakıcılarımız, hele ki yöneticilerimiz ve kurumlarımız da varsa işte o zaman çok şanslıyız. Esnek çalışma şekilleri, güçlü kurulan iletişim, aile dostu uygulamalar iş ve yaşamı dengeleme sanatında sanatın ve sanatçının her daim yanında oluyor:)

Herkese kendi sanat eserini yaratma şansı diliyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder