16 Haziran 2012 Cumartesi

DİKKAT! BU BİR TATİL YAZISIDIR...

Yönetim derslerinde “insanları makine olarak gören” anlayışın Klasik Yönetim Yaklaşımında kaldığını okusak da, yönetim birikimli olarak ilerleyen bir sanat ve bilimdir. Yani yeni yaklaşımlar eskileri kökünden söküp atmaz ki yönetim kavramı insanlık tarihi kadar eskidir.

Niyetim yönetim yaklaşımları hakkında ahkâm kesmek değil. Kaldı ki burada böyle tatil keyfi sürerken, köşesine çekilip, elini taşın altına koymadan atıp tutmak da pek benim tarzım sayılmaz. Sadece aşağıdaki karikatürün bu sıcak yaz gününde bana çağrıştırdıklarından dem vurabilirim naçizane.



İşiniz size sonsuz esneklikler tanımıyorsa, pek çoğunuz karikatürdeki çalışanın durumunda kaldığınızı hissetmişsinizdir. Önemli olan ise bunu ne sıklıkla hissettiğinizdir. Belirli zamanlarda alınacak molalar, belirli zamanlarda bitecek işler, haşır haşır neşir olunacak araç gereçler vardır. İnsanları makine olarak görseniz de görmeseniz de bir düzen oluşturmak, planlamak, koordine etmek, işleri yürütmek için makineleşen insanlar işinize bile yarayabilir. Ne de olsa yönetim, birikimli ilerleyen bir süreçtir.

Bütün bu rutin koşuşturmanın içerisinde, sonuçta benzetilse de makine olmayan “insan”, kendisine küçük pencereler arar. Yasal izin haklarını kullanabiliyor olmak çalışana işte bu havadar pencereleri sunar. Kimi alışverişe saldırır, kimi doğadaki huzurun peşine düşer. Kimi eş dost sohbetlerine, eğlencelere, kimi yalnız kalıp kitaplara, müziğe koşar. Ne şekilde olursa olsun, keyifli bir tatil, makineyi şarj etmeye, çalışanı işine daha yüksek enerjiyle döndürmeye yarar.

Tatil fırsatı bulan şanslı çalışanlara keyifli şarjlar, pardon tatiller dilerim:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder